23 sentlik asker

  1. nazım hikmet ran'ın yüreklere dokunan ve ta 1950'lerden beri nato ve abd açısından türkiye'nin değerinin pek de değişmediğini anlatan şiiridir. şiirin yazılma gerekçesi, o dönemde abd dışişleri bakanı olan john foster dulles'in bir cümlesidir. dulles, kore savaşı için komünizmle mücadele edecek askeri birimler arasında en çok türkiye'ye önem verdiğini(!) şu cümleyle dile getirir: "nato'ya en ucuz askeri türkiye sağlıyor. bir türk askeri bize 23 cent'e maloluyor. çok ucuz..."

    ve nazım hikmet de 1953'te bu şiiri yazar işte:

    23 sentlik asker

    mister dalles,
    sizden saklamak olmaz,
    hayat pahalı biraz bizim memlekette.
    mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,
    koyun eti,
    ankara'da 23 sente,

    yahut iki kilo kuru soğan,
    yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,
    elli santim kefen bezi yahut,
    yahut da bir aylığına
    yirmi yaşlarında bir tane insan.

    erkek,
    ağzı burnu, eli ayağı yerinde,
    üniforması, otomatiği üzerinde,
    yani öldürmeğe, öldürülmeğe hazır,
    belki tavşan gibi korkak,
    belki toprak gibi akıllı
    belki gençlik gibi cesur,
    belki su gibi kurnaz
    (her kaba uymak meselesi),
    belki ömründe ilk defa denizi görecek,
    belki ava meraklı, belki sevdalıdır.
    yahut da aynı hesapla mister dalles
    (tanesi 23 sentten yani)
    satarlar size bu askerlerin otuz beşini birden
    istanbul'da bir tek odanın aylık kirasına,
    seksen beş onda altısını yahut
    bir çift iskarpin parasına.

    yalnız bir mesele var mister dalles,
    herhalde bunu sizden gizlediler:
    size tanesini 23 sente sattıkları asker
    mevcuttu üniformanızı giymeden önce de,
    mevcuttu otomatiksiz filan,
    mevcuttu sadece insan olarak
    mevcuttu, tuhafınıza gidecek,
    mevcuttu hem de çoktan mı çoktan,
    daha sizin devletinizin adı bile konmadan.
    mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu,
    mesela, mister dalles,
    yeller eserken yerinde sizin new-york'un,
    kurşun kubbeler kurdu o
    gökkubbe gibi yüksek,
    haşmetli, derin.
    elinde bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek.
    halı dokur gibi yonttu mermeri,
    ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına
    ebemkuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri.
    dahası var mister dalles,
    sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz,
    zulüm gibi,
    hürriyet gibi,
    kardeşlik gibi sözlerin,
    dövüştü zulme karşı o,
    ve istiklal ve hürriyet uğruna
    ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek,
    ve yarin yanağından gayrı her yerde,
    her şeyde,
    hep beraber,
    diyebilmek için,
    yürüdü peşince Bedreddin'in
    o, tornacı hasan, köylü mehmet, öğretmen ali'dir.
    kaya gibi yumruğunun son ustalığı:
    922 yılı 9 eylülüdür.
    dedim ya mister dalles, ,
    herhalde bütün bunları sizden gizlediler.
    ucuzdur vardır illeti.
    hani şaşmayın,
    yarın çok pahalıya mal olursa size,
    bu 23 sentlik asker,
    yani benim fakir, cesur, çalışkan, milletim,
    her millet gibi büyük türk milleti.


    (hazeyame 29.05.2008 15:22)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.